5 Mart 2019 Salı

İçimizdeki Şeytan

Her şeyi düzeltebilirim, onu da, kendimi de kurtarabilirim. Neden olmasın? Ben hayata bağlanmak için ona muhtacım, o idare edilmek için bana muhtaç… Ben onu görmeden evvel hayatın manasını bilmiyordum, bulamamıştım. Şimdi görüyorum ki, o da bensiz yaşayamayacak… söyledikleri doğru, en az doğru görünenleri bile doğru… birbirimize rastlamadan evvelki hayatımız sahiden birbirimizi aramaktan başka bir şey değilmiş… ne aradığımızı bilmeden aramak… şimdi içim rahat, aradığını bulan ve başka bir şey istemeyen biri gibi sukünet içindeyim… dünyada bundan daha büyük bir saadet olur mu? Böyle en felaketli günümde beni en mesut insan olduğuma inandıran bu hislere fena, çirkin şeyler diyebilir miyim? Herkes ne diyecek?... Fakat bu ana kadar herkesten ne gördüm ki… Bana en yakın olanlar dahil olmak üzere, bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız bir hale sokmaktan başka ne yaptı? Bu yaşıma kadar en iyi zamanların tam manasıyla yalnız kalabildiğim günler olmuştu. Ömer yakınlığıyla beni memnun eden, bana saadet veren ilk insan…. Herkes kim? Emine teyze mi? Ahlaksız eniştem mi? Hiçbir şeyden haberi olmayan zavallı anneciğim mi?.. bunların uğrunda bugüne kadar çok şeylere katlandım, şimdiden sonra beni rahat bırakabilirler… Ben de onları rahat bırakırım… Beni öldü farz etsinler…’’ burada güldü ve ömer in ellerini sıktı: ‘’Tam yaşamaya başladığım bu andan itibaren beni ölü saysınlar…’’ Sabahattin Ali / İçimizdeki Şeytan / syf 114

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder