8 Ekim 2009 Perşembe

Nobody loves no-one

Wicked Game - Chris Isaac
I never dreamed that I'd meet somebody like you
(Senin gibi biriyle karşılaşacağımı hiç hayal etmezdim)
I never dreamed that I'd lose somebody like you
(Senin gibi birini kaybedeceğimi hiç hayal etmezdim)
No, I don't wanna fall in love (this world is only gonna break your heart)
(Hayır, aşık olmak istemiyorum) ( bu dünya sadece senin kalbini kıracak)
With you
(Sana --- aşık olmak istemiyorum)
Nobody loves no-one
(Kimse kimseyi sevmiyor)

http://www.dailymotion.com/relevance/search/wicked+game/video/xtxv2_chris-isaak-wicked-game_music

Çok basit bir cümle aslında…

“Nobody loves no one”

Artık inanıyorum kendisine.. Bence de kimse kimseyi sevmiyor..

Kedilere nankör diyoruz ama biziz aslında; insanoğlu nankör olan, gözünün önünde olanı göremez, kaybedince anlar değerini ama artık geç olmuştur.
Sizin için çabalayan insanları sadece soldan sağa bakarken kafanızı çevirdiğiniz andaki kör noktada bırakırsanız siz yalnız kalırsınız.. Hem de size bütün problemlerinizi taşıyabilecek bir çift omuzu bile bile, seve seve vermek isteyen birini kırarak, uzaklaştırarak…

Bir şans tanımak bile fazla gelir insanlara.. Halbuki kadere de inanır insanlar. O an, o insanın hayatınızda olması gerekliliğine.. Ama yine de elinin tersiyle iterler; korkarlar değişiklikten, risk almaktan…

Size açık kart oynayanlardır hep kaybedenler, blöf yapanlara kayar gönül – Masada senedi imzalarken gelir aklınıza o bir el önce masadan kalkmasını sağladığınız insanın elindeki kartların güzelliğini, saflığını…

Sonra da aslında gerçekten sevmediğiniz bir insana yönelirsiniz.. Belki de orada noktayı koyarsınız ya da en azından noktalı virgülünüzü.

Yazık ederler, yazık… Nankördür insanlar, bazen kendileri bile farketmeseler de…